Paracelsus
Addictionist
- Joined
- Nov 23, 2021
- Messages
- 249
- Reaction score
- 271
- Points
- 63
JAMA Network Open'da yayınlanan yeni bir çalışma, ABD hapishanelerindeki opioid kullanım bozukluğu (OUD) tedavisindeki kritik boşlukları vurgulamaktadır. 2023'te 80.000'den fazla can alan opioid aşırı dozlarının yıkıcı etkisine rağmen, hapishane nüfusunun yaklaşık üçte ikisi madde kullanım bozukluklarıyla mücadele etse de, ABD hapishanelerinin yarısından azı opioid kullanım bozukluğu (MOUD) için ilaç tedavisi sunmaktadır. Bu durum, en risk altındaki nüfuslardan birine hayat kurtaran tedaviler sunmak için kaçırılmış bir fırsat anlamına gelmektedir.
Araştırmaya göre, hapishanelerin yalnızca %43,8'i buprenorfin, metadon veya naltrekson gibi herhangi bir MOUD türü sunmaktadır. Daha da endişe verici olanı, hapishanelerin sadece %12,8'inin bu tedaviyi OUD teşhisi konan tüm bireylere sağlamasıdır. Bu gibi ilaçların opioid kullanımını azaltmada ve hem hapsedilme sırasında hem de tahliye sonrasında aşırı dozları önlemede etkili olduğu kanıtlanmıştır. Bununla birlikte, birçok tesis maliyet, personel ve yasal engeller nedeniyle bu tedavileri uygulamakta zorlanmaktadır.
Haziran 2022 ve Nisan 2023 tarihleri arasında yürütülen çalışmada, ABD genelinde 3.000'den fazla tesisten oluşan ulusal bir örneklemi temsil eden 1.000'den fazla hapishaneden gelen yanıtlar analiz edilmiştir. Araştırmacılar, sosyal açıdan daha az hassas topluluklardaki ve tedavi merkezlerine daha yakın olan hapishanelerin MOUD sunma olasılığının daha yüksek olduğunu bulmuşlardır. Tedavinin mevcudiyeti aynı zamanda daha büyük hapishane boyutları ve daha fazla kaynakla ilişkilendirilmiştir; bu da daha küçük, kırsal tesislerin bu hizmetleri sunmada daha büyük zorluklarla karşılaşabileceğini göstermektedir.
Hapishanelerde yaygın ilaç bulunmamasının ciddi sonuçları vardır, zira OUD'li birçok kişi tahliye edildikten kısa bir süre sonra aşırı doz riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Çalışmalar, ıslah ortamlarında MOUD sağlanmasının bu riski önemli ölçüde azaltabileceğini göstermiştir. Ancak, birçok hapishane bu tedavileri sunacak donanıma sahip değildir ve savunmasız bir nüfusu kanıtlanmış, kanıta dayalı müdahalelere erişimden yoksun bırakmaktadır.
Araştırmacılar, hapishanelerde MOUD'un kullanılabilirliğini artıran ve tahliye sonrasında toplum temelli hizmetlerle koordinasyonu geliştiren politikalara duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır. Hapishaneleri MOUD erişimini genişletmeye çağıran federal yönergeler halihazırda yürürlükte olduğundan, çalışma devam eden opioid krizini engellemek için bu boşlukları ele almanın aciliyetinin altını çiziyor.
Çalışmanın tamamını okumak isteyenler için JAMA Network Open web sitesinde bu bağlantıda (clearnet) mevcuttur.